Her zaman olduğu gibi yine tutkuyla üreten, hayallerinin peşinden gidenlerin hikayelerini konuşuyoruz. Bu ay konuklarımız özellikle yemek tutkunlarına bolca ilham vereceğini düşündüğümüz genç ve yetenekli kadınlar!
Öncelikle bu teklifimizi kırmadığınız için teşekkür ediyor ve sorulara geçiyoruz!
İkinci konuğumuz İstanbul, Anadoluhisarı'nda küçük ama etkileyici bir mutfağı olan Wren&Spoon'un Şefi: Hatice Uysal
Ben Hatice. 1998 yılında Karadeniz Ereğli'de doğdum. Küçüklüğümden beri beni besleyen çok değerli bir etken vardı: Köyümüz. Köy & taş fırın benim için hep yan yanaydı ne zaman köye gitsem taş fırında ekmekler, gözlemeler pişerdi. Küçüklüğümden beri yemekten çok yapmayı sevdiğimi biliyordum. Lise dönemimde Mutfak Sanatları Akademisini keşfettim ve üniversite okumamaya ailemi zor da olsa ikna ettim. MSA'ya adımımı attığım günden itibaren, aldığım bu kararın ne kadar doğru bir karar olduğunu her geçen gün daha çok hissediyorum.
Meslek hayatıma başladığım günden itibaren kendimle özdeşleştirebildiğim markalarla çalışmayı tercih ettim, edindiğim bilgilerin ve deneyimlerin üzerine katarak çalışma hayatıma Wren&Spoon’da şef olarak devam ediyorum.
Favori mutfak karakterin kim desek?
H: Yotam Ottolenghi ve Tortik Annushka
İki şef de kendi alanlarında çok özgün işler yapıyorlar, benim ilgi alanlarıma tam olarak ikisi hitap ediyor diyebilirim.
İlk pişirdiğin şeyi hatırlar mısın ya da mutfaktaki en eski anıların neler?
H: Ereğli’de yaşarken yaz aylarım hep köyde geçti küçüklüğümden itibaren köye gittiğimizde taş fırın kesinlikle yakılırdı.Kara lahana yaprağı üzerinde ekmek pişirirdi annemler.İlk pişirdiğim şey ekmek diyebilirim .Yardım etmek,pişmesini beklemek bile çok heyecan vericiydi.
Yediklerini neler belirliyor? Keskin çizgilerin, alışkanlıkların var mı yoksa daha sezgisel mi besleniyorsun? Mesela bu sıralar mutfakta ne pişiyor?
H: Genelde mevsim sebzeleri ve meyveleri diyebilirim. Sakatat ince çizgim olabilir, benim için görüntü ve koku çok önemli yemeklerde. Ağır kokan yemekleri yiyemiyorum. Bu sıralar karnabahar, brüksel lahanası ve brokoli sık sık kullandığım sebzeler.

Annenden ya da hayatındaki bir kadından öğrendiğin bir mutfak bilgisi var mı?
H: Anneannem saçta çok güzel Mısır unlu çizleme yapardı ,saça çizleme yapışmasın diye külle yıkardı
Hayatında sana en çok ilham veren kadın kim oldu?
H: Şu aralar bana en çok ilham veren kadın, şefi olduğum Wren&spoon’un kurucusu Ayşenur Ersan olabilir. Kendisiyle her gün düzenli olarak yeni tarifler ve teknikler hakkında fikir alışverişi yapıyoruz. Sürekli bir test mutfağı gibi yeni reçeteler deniyor ve daha iyisini yapmak için çalışıyoruz.
Daha fazla ilham veren hikaye için blogumuzdaki diğer yazıları buradan inceleyebilirsiniz! Serinin diğer konukları Nemira ile Merve'nin hikayelerini de okumadan geçmeyin.
Tüm alanlarda cinsiyet normlarından, eşitsizliklerden sıyrıldığımız bir dünya umuduyla.. bizlere ilham olan, güç veren tüm kadınlara teşekkürler!
Bir yorum bırak