Bugün sıradanlığın ve seri üretimin dışında bir dünyaya adım atıyoruz ve Mier Handmade'in kapısını aralıyoruz...
Aylin Karaman Akgün'ün el işçiliği ile üretme arzusundan doğan marka; zamansız, minimal ve işlevsel ürünleri, etik ve lokal üretim anlayışıyla buluşturuyor. Sadece yaşam gereçleri değil; sürdürülebilir yaşam biçimini simgeleyen Mier Handmade'in hikayesini, tasarım ve tutkunun bütünleştiği dünyasını konuştuk.
Buyrun sohbete!
- Bize Mier Handmade'in kuruluş hikayesinden bahsedebilir misin?
Mier Handmade; Görsel İletişim Tasarımı bölümünde tasarım eğitimi almaya başladığım andan itibaren hep aklımın bir köşesindeydi aslında. İlk ürünlerim olan annemin biriktirdiği parça kumaşlarla tasarlayıp ürettiğim çantalar bu dönemde hayat buldu. İlk tasarım bilgilerimi bu şekilde pratiğe dökmüş olmam şimdi yıllar sonra baktığımda çok anlamlı gelse de o yıllarda kendi bölümümün yanı sıra Moda Tasarımı bölümünde yan dal eğitimleri alarak, dikiş becerilerimi geliştirmek ve kendi giysilerimi yapmaya başlamaktan öteye gitmemişti.
Üniversitenin son yılında kendi kesesi olan defterler üretme fikri ile ufak bir adım atmış olsam da; mezuniyet sonrası İstanbul’a taşınıp, art direktör olarak ajanslarda çalıştığım yeni bir hayat kurma telaşımda arka planda kalan bir hayal oldu. Bu dönemlerde el işçiliği söz konusu olduğunda minimal ve zamansız yaklaşımların ne kadar azınlıkta olduğunu gözlemliyor, bir tüketici olarak da eksikliğini yaşıyordum. Bunun yanı sıra; her gün daha çok etkilerini görmeye başladığımız iklim krizi ve değişmesi gerektiğine inandığım üretim – tüketim alışkanlıklarını da göz önünde bulundurarak, sürece katkı sağlayabilecek ve fark yaratabilecek bir yaklaşımı titizlikle tasarlamaya başladım.
Hem ulaşabildiğim insanların hayatına işlevsel ve keyifli detaylar katmak hem de gezegenimize iyi gelecek alışkanlıkları çoğaltma hayali ile yüksek lisans eğitimim sürecinde 2017 yılında Mier Handmade için ilk adımlarımı attım. Sonrasında akademik kariyer ve Mier Handmade arasında bir yol ayrımında olduğum anda hayalime odaklanmak istediğime karar verdim. Zaman içerisinde ürünlerim ve yaklaşımım olgunlaştı; hazır olduğumu hissettiğimde 2019 yılında Mier Handmade markasını profesyonel anlamda tüketici ile buluşturdum.
- Tasarım ve el işçiliği neden Mier Handmade için önemli? Markanın el işçiliğiyle üretme arzusundan doğan en özel ve unutulmaz ürünü senin için hangisi?
İşin en büyülü kısmı burası bence. Tasarım, ürünlerimize işlevsellik ve özgünlük katıyor. Öyle ki Zen Tools düzenleyicimiz gibi çok sade ama her detayı ile işlevsel ve Mier’e ait bir ürün geliştirmemize olanak sağlıyor. Aynı zamanda markanın ruhunu oluşturma ve genişleyen koleksiyonumuzda bu ruhu kaybetmeden ilerlememizi sağlayan temel faktör de atölyemizde belli tasarım prensipleri ile çalışıyor olmamız.
El işçiliğinin verdiği his çok özel ve kesinlikle kullanıcıya geçtiğini gördüğümüz bir özelliği ürünlerimizin. İsmimizde yer vererek ön planda tuttuğumuz bu kavram ile hızlı tüketim alışkanlıklarıyla gittikçe görünmez olan emek ve kaynak kullanımını görünür kılmak istiyoruz. Satın alınan ürünlerin nereden geldiğini, üretildiği malzemeyi, kullanım ömrü son bulduktan sonra ne olacağı gibi önemli konuların düşünülmediği bir tüketim anlayışına karşı; tek bir etiket için bile verilen emeği, harcanan zamanı göstermek tüketicide satın aldığı her ürünün üretim süreci konusunda farkındalığı yaratıyor. Sürdürülebilirlik açısından en önemli etkisi ise; tüketicinin bu kadar emek harcandığını gördüğü bir ürüne verdiği kıymetin artması ve ona gereken bakımı yapma ve koruma konusunda daha hassas davranması oluyor. Böylece ürünün kullanım ömrü çok daha uzun oluyor.
Tek bir üründen bahsetmek çok zor, her ürünümüzde el işçiliğini hissettiren detaylar yer alıyor; ama sanırım bu anlamda en özel ürünümüz, ilk ürünlerimizden birisi olan Grace el yapımı not defterimiz. Özellikle hediye olarak çok tercih edilen ürünümüzün ilk aşamasından itibaren tüm süreçleri el işçiliği ile ilerliyor hatta kapak tasarımı ve logomuz dahi fırça ile elde boyanıyor.
- Bir ürünün yapım sürecindeki en ince ayrıntılardan birini bizimle paylaşabilir misin? :) yok artık diyebileceğimiz, hiç tahmin etmediğimiz, bilmediğimiz…
Bu soru ilk olarak aklıma Stuff el çantamızın fermuarını getirdi : ) Fermuarı kolaylıkla tutup açmamızı sağlayan fermuar başı dediğimiz o minik detay, atölyemizde pamuk kordonun iplikle sarılıp dikilmesi ile tek tek elde yapılıyor mesela. Aynı detaya Ruby çantamızın fermuarlı cebinde de yer veriyoruz. Bu ufak detayın Stuff el çantamızın duruşunda ve verdiği histe çok büyük fark yarattığını düşünüyorum.
- Mier Handmade'in zamansız, minimal ve işlevsel ürünler tasarlamak için ilham aldığı kaynaklar neler? Uzun yıllar güvenle kullanabilecek ürünler sunmayı hedefleyen bir marka olarak bu özel dayanıklılık ve kalite anlayışının arkasındaki en büyük motivasyon nedir?
Her bir ürünü tasarlarken önceliğimiz, Mier Handmade olarak dert edindiğimiz konulara çözüm sunmak oluyor. Bu çözümleri minimal bir tasarımın yanı sıra kaliteyi ve sürdürülebilirliği sağlayabilecek doğal materyaller ile hayata geçirmemiz hem işlevsel ve hem de zamansız tarzı olan sahibi ürünler ortaya çıkarmamıza olanak sağlıyor.
Dayanıklılık ve kalite konusunda beni en çok motive eden ve ilham veren şey ise; yıllar sonra üniversite yıllarında bir gencin, annesine ya da anneannesine ait bir Mier’i kullanabilmesi hayali… Bugün moda alanında bahsettiğimiz döngüsellik, yavaş tüketim gibi kavramlar ancak ürünün kullanım ömrü uzun ve tarzı zamansız olduğunda somut bir gerçeklik kazanabiliyor. Mier Handmade’de amacımız ömrü sizin kullanımınızla sonlanmayacak, modası geçmeyen yani öyle yılda birkaç kez değil neredeyse her gün kullanmak isteyeceğiniz, hayatınızın merkezinde size eşlik eden kaliteli ürünler tasarlamak ve bunları doğaya saygılı bir şekilde üretmek.
- Sürdürülebilirlik ve etik üretim neden Mier Handmade için öncelikli? Markanın sürdürülebilirliği ileri taşımak için hayata geçirdiğin en yaratıcı ve etkili uygulama bence #secondchancetr Bu ileri dönüşüm hareketine öncülük etme fikri nasıl ortaya çıktı ve bu hareketi duymayanlar için anlatabilir misin?
Bu kavramları bir trend ya da yaklaşım olmaktan öte insani birer ihtiyaç olduğu bilinciyle önceliklendiriyoruz. Sürdürülebilirliğin ürünün tek bir özelliği ile değil, tasarım sürecinden müşteriye ulaştığı ana kadar her detayında gözetilmesi gereken bir kavram olduğuna inanıyor ve bu perspektifle ürünlerimizi hayata geçiriyoruz. Yukarıda bahsettiğim zamansız tasarım ve dayanıklılık gibi ürünlerin kullanım ömrünü etkileyen özelliklerin bu doğrultuda çok önemli olduğunu savunuyoruz.
#secondchance bu yaklaşımı lojistik süreçlerimize yansıtma arayışımızla ortaya çıkan bir çözüm. Paketleme ve kargo süreçlerimizde kaynak tüketimini en aza indirerek, dolgu malzemesi tüketmeden nasıl ilerleyebiliriz derken, siparişin kapladığı alana göre ürettiğimiz ürün kutularımız ortaya çıktı. Bunun bir ileri dönüşüm hareketine dönüşmesi fikri, bizim tekniğimize bu ismi verip anlatmamız sonrasında aldığımız destek ve etkileşim sayesinde oldu. Çok sayıda küçük üretici ve son kullanıcı #secondchance etiketi ile bizimle yaptıklarını paylaşmaya başlayınca bunu Mier Handmade özelinde bir uygulama olmaktan çıkıp, öncülük ederek yaygınlaşmasına olanak sağlayabileceğimiz bir ileri dönüşüm hareketine evrilmesine karar verdik. Bu hareketin sağladığı ekolojik faydanın artması için de elimizden geleni yapıyoruz.
- Atölyede üretim süreci nasıl ilerliyor ve hangi aşamalardan geçiyor? Sen hangi kısımlarından sorumlusun?
Atölyede üretim öncelikle kumaşların yıkanması ve ütülenmesi ile başlıyor. Bitmiş ürünlerimizin yıkanılabilirliği kullanım ömrü açısından çok önemli ve bu nedenle daha hazırlık aşamasında başlayan ciddi bir emek var. Sonrasında kesim ve hazırlık süreçleri ilerliyor ve yavaş üretimi benimsediğimiz için stok yapma süreci üretimin bu aşamasında neredeyse tamamlanmış oluyor. Bu aşamadan sonra ön gördüğümüz satış adetlerinin üretim hazırlıkları devam ediyor ve bunun dışındaki ürünler üretilmeden bekliyor. Ürünlerde ve ambalaj keselerimizde yer alan mühürlerin basılıp sabitlenmesi, kumaş ve kağıt etiketlerin yine tek tek elde hazırlanması gibi emek ve zaman isteyen süreçlerimiz var. Defterlerimizi sipariş ardından, iç sayfaların katlanıp dikilmesiyle başlayan ve tamamı el işçiliği ile ilerleyen bir kurgu ile üretiyoruz. Ayrıca çantalarımızda dikim dışında sipariş oluşturulduktan sonra başlayan elde boyama süreci yer alıyor. Ve son olarak paketleme…
Bu aşamada da ürün kutularının siparişe özel yapımı ve kargoya iletilecek şekilde hazırlanması gibi bol emekli bir süreç işliyor. Pazarlama süreçlerimizde ya da gönderim taahhütlerimizde tüm bu süreçleri gözeterek tüketici ile iletişim kuruyoruz. Bu sayede hem ürüne emek veren bizler hem de ürünü kullanacak kişi için basit bir satın almadan öte bir deneyim sunarken; üretimde harcanan emeğin ve kullanılan kaynakların (enerji, malzeme vs.) görünür hale gelmesinin yavaş ve bilinçli tüketim farkındalığı yarattığını gözlemliyoruz.
Ben üretim yoğunluğuna bağlı olarak destek almakla birlikte süreçlerin hepsinde yer alıyorum; her zaman benim elimden çıkan iki aşamadan söz edebiliriz; birisi çantalarımızın boyama süreci diğeri ise defter yapımı. Üretimde destek aldığımız, Mier’lere emek veren eller ise çoğu iş gücüne katılmayan birbirinden kıymetli kadınlarımıza ait oluyor.
- Mier Handmade'in karşılaştığı zorluklar desek… En çok zorlandığın durumlar ne oldu ve nasıl üstesinden geldin?
İlk dönemlerimizde plastiksiz ve ileri dönüşüm kargo gönderimi yapmak bizim için zorlu bir süreç olmuştu. Küçük bir üretici olarak ürünlerimizin zarar görmesinden korkuyor ve ileri dönüşüm ürün kutularımızın tüketici gözünde marka değerine negatif etki etmesinden çekiniyorduk.
İlk olarak ürünlerimizin zarar görmesine engel olmak için atık kağıt ve koli parçalarından dolgu malzemeleri yapmaya başladık. Böylece ilk zorluğu aşmıştık. Diğer çekincemiz için ise kutularımızı neden kendimiz yaptığımızı sosyal medya üzerinden sıklıkla paylaşarak tüketicimize açıklamayı seçtik. Paylaştıkça aldığımız destek, marka olarak çabamızın karşılık buluyor olması vazgeçmeden süreci devam ettirmemizde büyük motivasyon sağladı.
Plastiksiz gönderim sürecinde yaşadığımız bir diğer sorun ise kargo firmalarının kutularımızı poşetsiz göndermeyi kabul etmemesiydi. Bu süreçte paketlerimizi plastiksiz koruyabileceğimiz kraft bir kağıt ile kaplayıp sorumluluğu üstlendiğimizi belirterek gönderimlerimizi yapmaya başlayabildik. Zamanla markamızı ve sorunsuz gönderimlerimizi gören ve kabul eden kargo firması ile bugün hala çalışmayı sürdürüyoruz.
Bu konuda çekincesi olan küçük işletmelere adım atmak için cesaret verebilecek bir istatistiği de paylaşmak isteriz ki bugüne kadar hiçbir ürünümüz zarar görmedi.
Güçlük yaşadığımız bir diğer konu ise “Sürdürülebilirlik” temasını gerçeği yansıtmadığı halde kullanan markaların tüketicide oluşturduğu algı. Gerçek anlamda ekolojik kaygıları olan ve bu sorunlara çözüm üreten, düşük karbon ve su ayak izi ile üretim yapan markalardan ziyade çokça karşılaştığımız ve maalesef ki geniş kitlelere ulaşan bu markaların yeşil aklama ve trendlerden faydalanma adına kullandığı sürdürülebilirlik başlığı tüketiciler üzerinde yanıltıcı bir etki yaratıyor.
Yüksek karbon ve su ayak izine sahip, kullanım ömrü oldukça kısa, hatta bazen plastikten üretilmiş ürünlerin dahi bu başlık altında pazarlanıyor oluşu tüketicinin yeni tanıştığı bu konsepti çok farklı algılamasına neden olduğu gibi; iklim değişikliği ile mücadele hedeflerinin aksi yönde uygulamalara (plastik geri dönüşümü vb.) talebi arttıran yeni trendler oluşmasına yol açıyor.
Desteğe en çok ihtiyaç duyduğumuz nokta bu konuda doğru bilgi ve yönlendirmelerin yaygınlaşması ve bu sayede tüketicinin güvenle yaklaştığı markaların beyanlarını sorgulayabilecek bilince ulaşması.
- Sence Mier Handmade ürünlerinin, sevenleri tarafından en çok beğenilen özellikleri neler ve Mier Handmade müşterilerinin geri bildirimlerini nasıl değerlendiriyor?
Talep edildikçe yani müşteri satın aldığında üretimini tamamladığımız ürünlerimizin her biri eşsiz ve sahibi için üretilmiş oluyor. Kendilerine ulaşan #secondchance paketi açtıklarında tüm o özeni, emeği hissedebilmeleri, ürünlerin kalitesinden duydukları memnuniyet ve tüm bunları doğaya saygı duyarak yapıyor olmamız müşterilerimizin markamızda en çok beğendiği özellikler.
Müşteri geri bildirimleri bizim için çok kıymetli, görüşlerini bildirmek ya da soru sormak için hesaplarımızdan bize rahatlıkla ulaşabiliyorlar ve hızlı bir şekilde geri dönüş sağlıyoruz. Mesela ilk yılımızda Stuff el çantamızın askı boyu değişikliği bir müşterimizin bileğinde rahat taşıyamadığını belirtmesi üzerine konuyu değerlendirerek aldığımız bir revizyon kararıydı. Kullanıcılarımızın görüş ve önerilerini merakla takip ediyoruz.
- Mier Handmade‘in gelecekteki hedefleri ve planları neler?
Sağladığımız faydayı çoğaltmak, ekolojik alışkanlıkları yaygınlaştırmak en büyük hedefimiz. Büyüyen ailemizde kadın istihdamına daha fazla katkı sağlayabilmek istiyoruz. Genişleyen ürün koleksiyonumuz ile gezegenimiz için artık tercih olmaktan çok zorunluluk haline gelen yaşam pratiklerini kolaylaştıran, bu değişim sürecinde daha çok alanda sizlere eşlik edebilecek ürün alternatiflerini hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
- Markasının büyük bir iş yükünü üstlenen, özellikle butik ve kadın üreticilere üç tavsiye istesek, neler olurdu?
İlk söyleyeceğim şey kendilerine inanmaktan asla vazgeçememeleri olacak; çünkü bu yolculukta insanı en çok yoran şey sürekli hızla değişen dünyada çok fazla karar almak zorunda kalmak oluyor. Aldığınız kararların, attığınız ya da atmadığınız adımların arkasında güvenle durduğunuz sürece yarattığınız marka bu dünyada kendi yerini bulacaktır.
İkinci tavsiyem ise işin mutlaka üretim kısmına katılmaları olacak. Üretimine katılamıyorlarsa bile ince detayları dahi öğrenmenin peşinde olmalarını öneririm. Çünkü bir işin mutfağında olmak, en ince detayına dahi hakim olmak hem süreçleri öngörebilmek ve yönetebilmek adına çok büyük bir özgüven sağlıyor hem de markanın ruhunu çok derinden etkiliyor.
Son tavsiyem ise ürettikleri ürün, yaptıkları iş ne olursa olsun doğada bıraktıkları izi her zaman göz önünde bulundurmaları olacak. Kullanılan enerji, malzeme, çıkan atıklar… İşinizin her aşamasında bunları takip edip ayak izinizi mümkün olan en düşük seviyede tutmanızı içtenlikle tavsiye ederim.
Bir yorum bırak