Alice Tea Room
Merhaba, Ben Burcu
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler lisans ve Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler yüksek lisans eğitimimi tamamladıktan sonra kafamda iki seçenek vardı: ya akademik kariyere devam edecektim ya da bana ömür boyu geçim sağlayacak bir meslekte kariyer yapacaktım ki ilk aşamada öyle yaptım. 10 yıl boyunca özel bir bankada çalıştım.
Öğrencilik hayatımdan beri devam eden seyahat tutkum çalışma hayatımda da devam etti. Bu seyahatlerde keşfettiğim çay dükkanlarında çayın sadece siyah demleme çay veya yeşil çaydan ibaret olmadığını 3 bin üzerinde tip, aroma ve tatta çay çeşidinin olduğunu öğrendim. Keşfetmeye devam ettim. Çeşitli bitki, çiçek ve meyvelerle çayın aroma zenginliğinin ne kadar arttığını, hem dinlendirirci hem de bünyeyi tedavi eden bir içecek olduğunu, zanaatkarın hem el maharetini hem de yaratıcılığını ortaya koyabildiği seçkin bir ürün olduğunu gördüm, deneyimledim. Dünyaca ünlü çay markalarının yanında lokal, yerel tek dükkanda da kocaman bir çay dünyası yaratabileceğini öğrendim. Çay kültüründe çayın tarihsel yolculuğunun doğu ile batıyı nasıl buluşturabildiğini hayretle izledim.
10 yıllık Kurumsal hayattaki kariyerimi noktalarken ben de kendi üretimim olan, artizan çay ürünlerinin çıkabildiği bir marka kurmaya karar verdim. Alice’in hikayesindeki hiç bitmeyen çay partisinden esinlenerek marka konseptimi seçerken çayın sabah ve akşam öğünden önce veya sonra her saatte ve mevsimde tüketilebilecek bir ürün seçkisi yaratmaya çalıştım. Cadı kazanımı kaynatırken benim de içmekten keyif aldığım karışım ve harmanları çayseverlere ulaştırmayı amaçlamaktayım. Hayalim yerel ve küçük bir üretici olarak uzun soluklu bir marka yaratılabildiğinin mümkün olduğunu gösterebilmek, artizanlığa değer katmak.