İstanbul Bilgi Üniversitesi işletme-ekonomi bölümünden mezun olduktan sonra moda tasarımı eğitimi almak için İtalyaya gittim. Orada yaşadığım süre boyunca farklı bir ürünle yepyeni bir marka yaratmak için çok fazla gezdim. Müzeler, sergiler, mağazalar hatta tüm gün boyunca bir bir cafede oturup insanların neler giydiğini, hangi mağazalardan alışveriş yaptıklarını, çantasını nasıl taşıdığına kadar incelediğimi bilirim. :) Yeniliklere çok açık ve fazla detaycı bir karakterim olduğu için hem sade ve rahat kullanılabilir ürünler yaratmak hem de çevreye duyarlı insanların hayatına dokunabilecek doğal bir markayı dünyaya getirmekti hedefim. 7 senelik tasarımcı geçmişim ile içinde bulunduğum aile şirketi olan deri sektöründen yenilik yaratma hissiyle ayrılıp, uzun bir süre üzerinde çalıştığım hayalini kurduğum projeyi gerçekleştirdim. Epidotte’u hayata geçirdim.
Epidotte ismi bir mineral taşına aittir. Yeniden düzenlenmeyi ve tazelenmeyi temsil eden ve tedavi edici özelliği olan bir taşın ismi olan Epidotte, kendine özgün bir materyalden oluşuyor.
Ürünlerimizin insanlara iyi geleceğini düşündüğüm için doğal taşları araştırdım. Binlerce taş çeşidi arasında epidot taşına rastladım. Renginin yeşil, insanlara enerji veren, geri dönüşüm sağlayan özellikleri beni etkiledi ve bu ismi markama yakın buldum. Şifacılar eskiden hasta olan kişinin problemli bölgesine koyarmış bu taşı ve iyileşme sağlanırmış. Ben de doğadan insanı iyileştirme psikolojisi içinde seçtim bu ismi. Yırtılmaya dayanıklı, yıkanabilir ve çevreye duyarlı bir malzeme sıkıştırılmış, selüloz hayallerimi gerçekleştiren kağıt oldu. Bu eşsiz kağıdı ve %100 kenevir astarları kullanarak ürün yelpazemi oldukça geniş tutuyorum.. Ürünlerin tamamı çevre dostu malzemelerden oluşuyor.
Bir markanın vermek istediği mesajı en güzel markanın ismiyle ve hissettirdikleriyle iletebiliriz diye düşünerek başladım bu yolculuğa...
Bir yorum bırak