2017 yılında Sibel Gürcüoğlu tarafından kurulan Cocodema; görmekten mutluluk duyacağınız bitkileri, Karadeniz’in Şimşir Ormanları’ndan toplanan ağaç yosunları ile buluşturarak meşhur yağmur ve toprak kokusunu şehre taşıma manifestosu ile kuruldu. Kuruluşundan kısa bir süre sonra bitki tasarımlarını sadece İstanbul içine değil, tüm Türkiye’ye ulaştırmaya başladı. Cocodema, 1. yılında New York ve İstanbul’daki birçok store’da yerini aldı.
Cocodema ismi bir Japon sanatı olan; Koke(yosun)-dama(top) kelimesinden geliyor. Japon kültürünün sadeliğinden ilham alarak yola çıkan Cocodema Atölyesi, başlangıçta yalnızca Japon saksılama yöntemi olan kokedamayı kullansa da bugün yeşil bitkilere dair tüm detayları Cocodema’da bulmak mümkün.
“The Horticultural Society of New York” eğitimi ve “Heyhorti” tecrübesi ile de Cocodema’daki ürün yelpazesini genişleten Sibel Gürcüoğlu’na göre; sadece trend olduğu için dev monstera yaprakları görmek istiyorsanız; bu, evinizde “bu bana gerçekten mutluluk veriyor mu?” diye sormanız gereken diğer eşyalara 1 tane daha eklemekten farksız. Kendinize ya da hediye alacağınız kişiye uygun Cocodema’yı bulmanız için önce birkaç soruyu cevaplamanız gerekiyor.
“Doğanın kendisini, yaşayan bir sanata dönüştüren” Cocodema; yeşilin insan ve ilişkiler üzerindeki olumlu etkilerini şöyle tanımlıyor;
“Standart bir odada orta boydaki bir yeşil bile, %25 oranında toksin temizleyerek daha rahat nefes almanızı ve daha güçlü iletişim kurmanızı sağlıyor. Düşünün… Hayatınızda kendinizi en huzurlu ve dengede hissettiğiniz anlar, aslında hep doğaya yakın olduğunuz anlardır. Çıktığınız bir orman yürüyüşünde, sahilde yosun kokusuyla birlikte gezinirken ya da ofis masanıza sevdiğiniz birinden gelen bitkiyi gördüğünüzde… Aslında bu doğanın mükemmel dengesinin size yansımasıdır. Sizinle birlikte yaşayacak bitkileri de bu anlardan ilham alarak tasarlamak gerekir.”
Bir yorum bırak